Küçücük bir insan oldugum zamanlarda gördügüm her müzik aletinin ruhu olduguna inanır ve bana alınmayan piyanolar için vitrin önlerinde aglardım.

​

Sonra hep müzikle dolsun yaşam diye sırayla hepsini calmaya calıstım. Kimini başardım kimini başaramadım. Çello çalmayı, şarkı söylemeyi sevdigim kadar mutfakta yemek pişirir gibi bilgisayar basında oturup o müzigi yaratmayı da cok sevdim. Yıllarca korolarda orkestralarda caldım, söyledim. Biraz daha yasim ilerlediginde gece kulüplerindeki muazzam ışıklar ve atmosfer beni kendilerine aşık ettiler. Dans ettim, güldüm; müzigin cok boyutlu oldugunu ve artık sadece dogal seslerin degil, insan kulagının duyabilecegi tüm seslerin güzel oldugunu düşünmeye başladım. Nitekim ilerleyen zamanlarda iyi bir müzisyenle yollarimiz kesisti ve bir grup kurduk, adını BonMod koyduk. Hayatımızın en muazzam günlerini yasadık. Hem çaldık, hem söyledik. Paris'ten Adana'ya 2 yılda 100'e yakın performans gerçekleştirdik. 2013 senesinde Cenk Unis ile tanistim ve derslerine katildim. Bu benim icin bir

donum noktasi oldu ve calismalarimi begenmesiyle birlikte Unis Academy de egitmen olarak calismaya basladim. 2012 yılından bu yana Aslı Köse olarak ben, daha mutlu günler yaşamak adına sevdigim müzikleri çalıyor, kendi yazdıgım şarkıları söylüyor, dans ediyor, eğleniyor, prodüktör ve aranjör olarak kendi bestelerimi yayınlıyor ve Dj’lik ve egitmenligi işim olarak yapıyorum. Sadece

üstün teknik ekipman kullanımımla degil, hissettigim ve benim / sizlerin, mutlu oldugum müzikleri dinletir, sizinle dans eder, bir de üstüne şarkılar söylerim.

Dans edelim mi?

 

​